Kendinden yapışkanlı ürünler için sürdürülebilir bir gelecek

SAISAG kurucusu Steve Lister ile FESPA'nın kendinden yapışkanlı sürdürülebilirliği sağlamasından neden bu kadar memnun olduğunu konuşuyoruz.

Steve geçen yıl, bu Club FESPA raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, Kendinden Yapışkanlı Endüstri Sürdürülebilirlik Eylem Grubu'nu (SAISAG) kurdu. 3M, William Smith, Metamark ve Avery Dennison gibi şirketler de dahil olmak üzere etkileyici bir kurucu üye kadrosuyla SAISAG, "çevresel etkimizi en aza indirerek kendinden yapışkanlı film endüstrisini sürdürülebilir bir geleceğe taşıma" ifade edilen hedefi ile yola çıktı. Ancak SAISAG artık yok - en azından ismen yok.

"SAISAG'ı çok özel bir sebepten başlattık. Daha önce hiç böyle bir şey yapılmamıştı - daha önce hiç bu kadar çok rakibi bir odada toplayıp bir şey tartışmamıştık - ancak sürdürülebilirlik hedefiyle yola çıktık," diyor Steve.

"Sürdürülebilirlikle ilgili herhangi bir şeyde başarılı olmak için iş birliği yapmanız gerekir; kimse bunu tek başına yapamaz. Kurucu üyelerimizden bazılarının içinde yapılan iş cepleri olduğunu gördük; 3M bir şeye bakıyordu, Metamark geri dönüşüm şemasını kurmuştu ve Avery Dennison başka bir şey yapıyordu.

"Tüm bu kuruluşlar daha iyi sürdürülebilirliğe doğru bu yolculuğa çıkmayı umuyordu. Ancak hepsi zor bir şeyle karşılaştı ve zorluk yüz filmini geri dönüştürmekti ve ikinci olarak astarları."

Paylaşmak önemsemektir

SAISAG ilk günlerinde önemli gelişmeler gördü. Doğal olarak, işletmelerin çok fazla şey verebileceği korkusuyla belirli alanlara katkıda bulunma konusunda biraz isteksizlik vardı, ancak üyeler kısa sürede rakipleriyle birlikte çalışma fikrine alıştılar ve çok kısa sürede bazı bilgileri paylaşmaları gerektiğini anladılar.

"Bazı büyük olumlu gelişmeler oldu ancak hemen fark ettiğimiz şey, birçok kişinin farklı yaklaşımlara sahip olmasıydı. Örneğin, Metamark'ın zaten kendi planı vardı, bu yüzden yüz filmi toplamanın, geri taşımanın vb. ne kadar zor olduğunu biliyorlardı. Yüz filmi toplama denemelerine bakmaya karar verdik," diyor Steve.

Steve Lister

Bu noktada SAISAG, FESPA'nın yeni atık eğitim programı üzerinde çalışmaya başlayan Reconomy'den John Hutton ile çalışmaya başladı.

“Bazı SAISAG üyeleri bu kursa katılmaya karar verdi ve FESPA'ya daha fazla ilgi duymaya başladılar. Sonra FESPA aniden John ile bir atık yönetimi programı yapacağını duyurdu. O noktada SAISAG'ın dört üyesi FESPA'nın planına geçti. Sonra John, FESPA'nın atık yönetimi müdürü olarak tam zamanlı olarak FESPA'ya katıldığında - eğitim ve geri dönüşüm programını yönettiğinde - SAISAG üyelerinin çoğu FESPA'ya geçti.”

Ancak Steve, SAISAG'ın orijinal üye grubunun farklı bir organizasyona taşınmasından çok mutlu.

“SAISAG için orijinal fikir, kuruluşları bir araya getirmek ve malzemeler için bir geri dönüşüm planı oluşturmaktı. Bunu başardık; tek şey SAISAG'ın kendisini etkili bir şekilde FESPA atık yönetim programına dönüştürmesiydi. Ancak bu, farklı bir kuruluşla da olsa orijinal hedefimize ulaştığımız için husumet yaratmadı,” diyor Steve.

“FESPA'nın katılımını çok büyük bir olumlu gelişme olarak görüyorum - FESPA büyük bir isim ve John Hutton sektörde büyük bir isim ve birlikte bir şeyler başarabilirler. Bu yüzden, bana göre, çok uyumluydu ve işimizi iletmenin güzel bir yoluydu. Tam olarak başarmak istediğimiz şeyi başardık - Sürdürülebilirlik Eylem Grubu çatısı altında farklı rakiplerden oluşan bir grup olarak bir araya geldik ve aklımızda tek bir hedef vardı: kendinden yapışkanlı sektör için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmak.”

Heyecan verici zamanlar

Steve'in sürdürülebilirlik konusunda devam ettirebileceği başka birçok işi var. Danışmanlık çalışmalarının yanı sıra, FESPA için sürdürülebilirlik üzerine yazıyor, Make It Happen için sürdürülebilirlik kursları düzenliyor ve POPAI UK ve Ireland ile çalışıyor.

Sektörle bu kadar yakın bir bağa sahip olduğu için sürdürülebilirlik alanında yer almanın heyecan verici bir zaman olduğunu söylüyor.

Steve, "Yeni paydaşlarımız var - CEO'lar, sürdürülebilirlik direktörleri, tedarik liderleri, hatta lojistik personeli - bize yeni sorular ve daha büyük sorular soruyorlar. İnsanlar artık malzemelerin sürdürülebilirlik etkisi hakkında sorular soruyor. İnsanlar geçmişte kullandıkları belirli malzemelerin yüksek karbon ayak izlerine sahip olduğunu fark etmeye başlıyor, bu yüzden bu malzemeleri sorgulamaya başladılar ve yeşil aklama, iddialar ve doğru olmayan bilgiler konusunda uyanıyorlar," diyor.

“Tedarik zinciri ortakları için, tabela ve teşhir şirketlerine bakarsanız, üç büyük eğilim vardır:

• Sürdürülebilir tasarım – geri dönüşüm, yenileme veya yeniden kullanım açısından kullanım ömrünün sonunu göz önünde bulundurarak tasarım yapmak
• İnsanların işletmelerinde karbon ayak izi bırakmaya başlamasıyla CO2'ye büyük bir odaklanma
• Büyük markalar ve perakendeciler önlem alınmasını zorunlu kılıyor.

"Ancak gerçekten ilginç olan şey malzemelerin geleceği ve orada gördüğümüz üç büyük trend. Birincisi, plastikleri taklit edebilen dayanıklı elyaf veya hamur bazlı malzemelerle 'plastiksiz'. İkincisi, çim, buğday, hindistan cevizi kabukları ve tarım atıkları gibi şeylerden yapılmış panolar ve teşhir panolarıyla 'ağaçsız'. Üçüncüsü ise %100 geri dönüştürülmüş malzemeler ve yoğurt kapları ve ambalaj atıkları gibi atık malzemelerden yapılan Smile Plastics gibi dairesellik düşünülerek tasarlanmış malzemeler içeren 'atıksız'.

Steve, bunun da FESPA'nın SAISAG sonrasında yapabileceği çalışmalara ışık tuttuğunu söylüyor.
“FESPA, astarlardan geri dönüşüm için değerli elyafı nereye götürebileceklerine bakabilir ve yüz filmlerinden yeni ürünler üretebilecek ortaklar bulduklarına inanıyorum. Geri dönüşümde olmak için heyecan verici bir zaman, kullanım ömrü sonuna odaklanmak için heyecan verici bir zaman ve FESPA'nın geri dönüşüm planı, kendinden yapışkanlı endüstri ve tedarikçileri için bu sorulardan bazılarını yanıtlayabilecek.

"Sürdürülebilirlik bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Her şeyi başardığımız noktaya asla ulaşamayacağız çünkü her şey sürekli değişiyor. Şu anda, bu değişim muhtemelen her zamankinden daha hızlı gerçekleşiyor. Bu yüzden bu harika markalardan oluşan bir grubun FESPA ile birlikte çalışması, hem bugün hem de gelecekte en büyük zorluklardan bazılarını çözmeyi daha da kolaylaştıracak."